Cilt çatlağı, cildin gerilmesiyle birlikte deri tabakasında veya daha alt deri tabakalarında oluşan yırtılmalardan dolayı oluşmaktadır. Bu yırtılmalar kolajen ve elastin yapıdadır. Bu yırtılmalar zamanla iyileşme gösterebilir ancak izler yok olmazlar. Genelde bu izleri çizgiler halinde deri üzerinde gözle görülebilir durumdadırlar. Başlarda bu çatlaklar mor, kırmızı çizgiler şeklinde olabilirler. Ancak ilerleyen zamanda bu çizgiler daha soluk bir renk alırlar. Ve Çatlak Tedavisi yaptırmanız gerekebilir.
Genelde cilt çatlağı yaşayan insanlarda beyaz ve sarımtırak renkte çizgiler görülebilmektedir. Bu durum genelde ciddi bir sağlık problemine neden olmamaktadır. Ancak estetik açısından birçok kişi bundan rahatsızlık duymaktadır. Bunu için kozmetik dünyasında birçok ürün bulunuyor. Yalnız bu ürünler yüzde yüz sonuç verebilir diyemeyiz. Çatlak Tedavisi için öncelikle bunu için bir hekime başvurulması gerekiyor. Çünkü her çatlağın ayrı bir nedeni vardır ve her insana farklı tedavi uygulaması yapılma ihtimali vardır.
Aynı tedaviler farklı kişilerde aynı sonucu vermeyebilir. Dünya üzerinde birçok insan da bu durum gözlenebilir. Dünya üzerinde erkeklerin %40’ı, kadınların ise %70’i bu durumu yaşamaktadır.
Cilt çatlağı olmasının birçok nedeni bulunabilir. Bu durum kişiden kişiye değişebilmektedir. Bunlardan ilki ani kilo alımıdır. Bu durum hem kadınlarda hem de erkeklerde çokça görülmektedir. Ani kilo alımlarında vücut ani alınan kilolara hazırlıksız yakalanmaktadır. Bu da vücudun kendini koruyamamasında neden olmaktadır. Bu durumda kilo alan kişinin vücudu ani bir şekilde derisini genişletmeye çalışır. Daha sonra kilo verilmesi ya verilmemesi durumunda çatlaklar ortaya çıkmaya başlar.
Kimi zaman kilo verilmesi durumunda çatlaklarla birlikte derilerde sarkmalar da oluşabiliyor. Bu kontrolsüz kilo alma olayında birçok etkende bulunabilir. Mesela cilt esnekliği burada önemli bir etkiye sahiptir. Her insanda cilt esnekliğinin aynı olması elbette beklenemez. Ancak cildin dayanıklılığı ve esnekliği sayesinde bu cilt çatlaklarında durum daha minimum seviyeye inebilir. Ani kilo alımlarının gözlemlendiği başka durumlarda bulunuyor.
Yaygın olarak hamilelik durumu mevcuttur. Hamilelik sürecinde kadınlar genellikle karın, bacak ve göğüs bölgelerinde çatlamalar yaşamaktadırlar. Hamilelik sürecinde de ani kilo alımları yaşanabilir. Bun yanında hamilelik sürecinde hormonların dengelerini yitirmesi de buna etki ediyor diyebiliriz. Hamilelikte annenin vitamin, mineral ve hormon olarak kayıplar yaşaması ciltteki liflerin kaybına neden olmaktadır. Bu da kalıcı cilt çatlaklarına yol açmaktadır.
Cilt çatlağı özellikle hepimizin yaşamış olduğu ergenlik döneminde karşımıza çıkmaktadır. Özellikle kadınların ergenliğe girmesiyle gözle görülür vücut değişimleri oluşabilmektedir. Ergenlik döneminde kadınlarda hormonlar hızlı bir şekilde gelişme gösterir. Göğüsler, kalça ve bacak boyunda artış gözlemlenebilmektedir. Bu değişimler sonucu gelişen bölgelerde çatlaklar oluşmaya başlar. Çatlakların nedenlerine bakılırsa erkeklerde bu oranın neden daha az gözlemlendiği sonucuna varabiliriz. Çünkü kadınlarda hem hamilelik süreci hem ergenlik sürecinde çok miktarda hormonlarda değişim oluşmaktadır.
Elbette erkeklerde de gözlenebilir ancak kadınlara oranla cilt çatlakları daha az miktardadır. Ayrıca bazı kullandığınız ürünler cilt çatlaklarına neden olabilir. Özellikle bazı hastalıkların tedavisinde kullanılan ilaçlar, elastin ve kolajen gibi kimyasalların liflerin yıkımına sebebiyet vermektedir. Deri çatlağı çoğu zaman nedensiz olarak da gerçekleşebilmektedir. Tıp alanında bu çatlaklara genellikle” idiopatik” ismi verilmektedir. Cilt çatlağı neredeyse vücudumuzun her bölgesinde oluşabilirler. Ancak özellikle sürekli değişsen ve gelişen bölgelerde yaygındır. Bunlar; göğüs, karın bölgesi, kalça bölgesi, bacaklar ve kolların iç kısımları olabilirler. Ayrıca yukarıda anlatıldığı gibi ergenlik ve gebelik dönemlerinde çatlaklar hızla artış gösterebilmektedir. Bu kısımında mutlaka Çatlak Tedavisi için doktorunuza başvurmanız gerekmektedir.
Çatlak Tedavisi çatlağın oluşumun nedenine göre değişim gösterebilir. Ancak çatlak oluşumlarına engel olmak birinci kuraldır. Buna engel olmak için çeşitli çözümlere başvurulabilir. Bunlardan ilki kilo kontrolünü sağlamaktır. Çünkü yukarıda anlatıldığı Çatlak Tedavisi gibi ani kilo alıp vermek en büyük etkendir. Bu yüzden kilo almamaya dikkat edilmelidir. Çatlak Tedavisi için bir diğer çözüm ise sürekli spor yapmaktır. Spor, vücudun esnekliğini ve dayanıklılığını arttırır. Bu yüzden çatlak oluşumunun en büyük engeli spor olabilir. Spora kararlı bir şeklide devam edilmesi lazımdır. O rutin oluştuktan sonra vücutta kendi rutinini oluşturur. Aynı zamanda hamilelik sürecinde hormon düzeyini kontrol altında tutmak gerekmektedir. Çünkü hormon bozukluklarında vücut dayanıklılığını kaybeder. Bunu için bir hekime danışılmalıdır.
Vücutta oluşan cilt çatlakları tedavi etmek için birçok yola başvurulabilir. Çatlak Tedavisi için ilk tercih edlien krem tedavisidir. Bu tedavi en yaygın tedavi şeklidir. Bu yöntem hem acısız hem de az zahmet isteyen bir tedavidir. Çoğu insan doktor kontrolünde bu tedaviye başvurmaktadır. Ancak herhangi bir ürünü hekiminize danışmadan kullanmayınız. Çünkü kullandığınız ürünlerin deriye temasıyla kana karışma durumunu da göz önünde bulundurmak gerekmektedir. Bir diğer Çatlak Tedavisi ise lazerdir.
Uygulandığı bölgeye yan etkileri en minimum seviyededir. Bu yüzden kişilerin günlük yaşamlarında aksaklıklara veya engellere neden olmamaktadır. Genelde bu lazer işlemi yapılırken deriye soğuk verme işlemi gerçekleştirilir. Bu da acının en düşük seviyeye inmesinde yardımcı olmaktadır. Her insanın acıya duyarlılığı farklı olduğu için farklı seviyelerde bu işlem uygulanabilir. Acıya olan duyarlılık azaldığı sürece işlem düzeyi artabilmektedir.
Ancak şunu söylemek gerekir ki bu lazer işlemi çatlak tedavisi için en etkili lazer tedavisi olarak varsayılabilir.
Bu lazer işlemi diğer lazer işlemlerine göre daha az hasar veren yöntemdir. Bu yüzden Çatlak Tedavisi uygulamasında sık sık kullanılır. Hem ağrısız hem de gözle görülür bir etki yarattığı için son yıllarda popülerliğini kazanmıştır. Fraksiyonel lazerler, ciltteki tüm alanı soymak yerine belirli aralıklar bırakarak bu işlemi gerçekleştirmektedir. Bu soyulmaları gözle görmek mümkün değildir. Bundan dolayı uygulamanın hasarları hızlı bir şekilde iyileşmektedir. Aynı zamanda çok az yan etkileri bulunmaktadır. Bir uzman kontrolünde bu işlemi yaptırmak daha güvenli olacaktır.
Genelde ameliyatlardan sonra oluşan yara izlerinde, lekelerde ve cilt çatlağı onarılmasını ve yok edilmesini en üst düzeye çıkarmada yardımcı olmaktadır. Fraksiyonel lazerin etkisine göre iki türü bulunmaktadır. Bunlar; Erbiyum fraksiyonel lazer ve CO2 fraksiyonel lazerdir. Bunların ayrı ayrı işlemler olmasının sebebi farklı boyutlarda etki göstermeleridir. CO2 daha derine inen ve deride daha çok yenilenmeye yol açar bu yüzden daha etkili bir yöntem olduğu söylenebilir. Erbiyum ise derinlere inemediği için çok tercih edilmeyen bir lazer türüdür. Ancak yan etkisinin diğerlerine oranla daha az olmasından dolayı tercih edilmektedir.
Dermaterapi, ciltteki boşlukların dolgunlaştırılması ile gerçekleştirilir. Özellikle yaşlanma sonrasında oluşan kırışıklıklar için sıkça kullanılan bir yöntemdir. Bu uygulamada üzerinde çok inçe çelik iğneler bulunan yuvarlak ve uzun şeklinde araçlar kullanılmaktadır. Dermaterapi de işleminde doğru uygulama doğru kişiye yapılmalıdır. Doğru bir uygulama doğru sonuçlar doğurur. Aynı zamanda deri altına işlenebildiği için etkililiği çok fazla düzeyde denilebilir.
Ciltteki çatlak durumuna göre uygulama aralıkları değişiklik gösterebilir. Bu yüzden cilt çatlakları tedavisinde de sık sık kullanılmaktadır. Bu yöntem diğer yöntemlere oranla uygulaması kolay ve güvenilirdir. Dermaterapi de işlem sonrasında ciltte bir soyulma olmaz, yara yapmaz ve iyileşmesi hızlı bir şekilde gerçekleşir. Bu yüzden çoğu insan sosyal yaşamından uzak kalmadan bu işlemi yapmaktadır. Ciltte oluşan veya oluşmaya başlayan doku kayıplarında o dokuların onarımı gerçekleştirilmeye çalışılır.
Bu doku onarımına neden olan birçok sebep bulunabilir. Bunlar; sivilce izleri, çatlaklar, ameliyat izleri veya yara izlerinde çokça kullanılmaktadır. İğneler aracılığı ile yapıldığı için acılı bir işlem olabilir. Bundan dolayı sık sık tercih edilen bir işlem olmayabilir. Buna rağmen birçok kişi bu yöntem ile tedavi edilmiştir. Gözle görülür bir şekilde etki ettiğinden çekilen ağrı görmezden gelinebilir.
Radyofrekans, cilt gençleştirme olarak bilinmektedir. Bu lazer işleminin diğerlerinden farkı radyo sinyalleri ile cilde ısı gönderilmesi ile oluşur. Güvenli bir uygulama şeklidir. Birçok insan bu tedaviyi cilt çatlağı için kullanabilmektedir. İşlem bir uzman kontrolünde gerçekleştirilir. Bu radyo cihazlarından yayılan ısı cildin farklı katmanlarına etki etmektedir. Cildin farklı katmanlarına etki edebildikleri için etkili bir yöntemdir ve çatlakların onarılması açısından önemli bir yere sahiptir.
Radyofrekans, bir tür cilt yenileme işlemidir. Hem ameliyat gerektirmemesi hem acıyı en aza indirmemesi birçok insan tarafından tercih edilmesine yol açabilmektedir. Bu yüzden cilt çalkarı için önerilir. Ancak uygulama yapılmadan önce ağrı kesici kremler kullanılabiliyor. Sonrasında ise herhangi bir ağrı veya sızı söz konusu oluşmamaktadır. Bu kadar popüler olmasının sebebi bu olabilmektedir.
Eğer ağrısız cilt çatlağı tedavisi aranıyorsa Radyofrekans tercih edilebilir. Ağrısız olduğu için etkililiği şüphe uyandırabilir ancak etkiliği gözle görülebilir bir şekilde fark edilir. Bu yüzden cilt çatlağı tedavisi için önerilebilir.
PRP (Platelet Rich Plasma), platelet ile hazırlanmış ve yoğunlaştırılmış plazmalardan oluşturulmuş tekniğe denmektedir. Bu yöntem uygulanmadan önce uygulanacak kişiden kan alınmaktadır. Sonrasında plateletten elde edilen plazma deri altına enjekte edilmektedir. Bu uygulamanın amacı ciltte bulunan hasarların en az hasara ulaşmasını sağlamak ve ciltteki dokuların onarılmasını sağlamaktadır. Aynı zamanda bu uygulama vücudun doğal iyileşme sürecinden çıkmadan, doğal bir şekilde işlemesini sağlar.
Kan dolaşımı sayesinde hasarlı alanlara platelet taşınmaktadır. Bu sayede o bölgede yaşanan aksaklıklar hızlıca çözüme kavuşturulmaktadır. Bu tedavinin uygulanışı ve etkinliğinden dolayı yıllardır tıp dünyasında yara izlerinin iyileştirilmesine, yüzde bulunan sivilce izlerine ve cilt çatlağı onarılmasında kullanılmıştır. Bu kadar yaygın olmasının sebebi ise uzun süreli etkinliğini korumasıdır. Hala bugünde tıp camiasında gözde bir uygulama olarak sürdürülmektedir.
Çatlak Tedavisi yönteminde şüphesiz en başta başvurulan ve en çok tercih edilen tedavi yöntemleri kremler ve ilaçlardır. Hekimlere başvurulduğunda ilk adım olarak krem ve ilaç tedavilerine başvurulur. Ancak kremler ve ilaçlar o kadar etkili bir yöntem olmayabilir. Çünkü kremler Çatlak Tedavisi uygulamasında tam olarak deri altına işlemeyebilir. Bu yüzden istenen etki tam anlamıyla verilemeyebilir. İlaçlar ise sürekli kullanılır zamanla hormonlara etki edebilirler. Bu yüzden sağlıklı bir yöntem olmayabilir ancak bunu yanında avantajlı durumları da olabilir. Mesela ilaçlar ve kremler sosyal yaşamdan uzak tutmaz bizleri çünkü lazer işlemleri gibi ciltte aşınmaya neden olmazlar.
Ancak kozmetik sektörleri inanılmaz derecede gelişti. Bu yüzden cilt çatlakları için de birçok ilaç ve krem üretildi. Hem ağrısız hem de daha uygun ve hesaplı olması açısından insanlar için daha avantajlı bir duruma gelmiştir. Çok derin ve ciddi olmayan çatlaklarda bazı kremler bir hekimin gözlemiyle kullanılabilir. Bu yüzden diyebiliriz ki ilaçlar ve kremler çok derin olmayan çatlakların tedavisinde kullanılabilir.
